
Girişimcilik insanoğlunun hayatı ile başlayan binlerce yıllık bir kavram. Her ne kadar ülkemizde son yıllarda moda olsa da gündeme gelse de insanlık yaşı ile yaşıttır girişimcilik tarihi.
Basit ifadesi ile girişimcilik göze almaktır. Atılım yapmak, ticari ya da sosyolojik yenilik sunmak, yenilik oluşturmaktır.
Ticari kaygı, risk taşıyan bir olgu haline gelse de girişimcilik herzaman önemli olmuştur. İlk insanın ateşi icadı da girişimciliktir, ilk yerleşik düzen de.
Ulu Önder Atatürk'te en büyük girişimlerden biri olan Türkiye Cumhuriyetini kurarak girişimciliğin sosyolojik boyutunu tüm dünyaya göstermiştir.
Aynı şekilde Cumhuriiyetimizin ilk yıllarında Eskişehir’imizde en girşimci şehirlerin başında gelmiş.
Özellikle havacılık konusunda, Vecihi Hürkuş ilk Türk uçaklarını burada yapmaya başlamıştır. Hava ikmal üssü de o dönemden itibaren kurulmuştur. Eskişehir belkide o dönemden sonra büyük bir fırsatı kaçırmış ve olması gereken nokta olamamıştır. Son dönemde özellikle son yirmi yılda TEİ Tuşas, Arçelik, Sarar, Eti gibi firmalarla tekrar yükselişe geçen Eskişehir, bir çok öğrencisi ve genci ile girişimcilik için en uygun şehirlerdendir.
Bugün girişimcilik derken herkesin aklına internet ve bilgi işlem sektörü gelse de unutmamak gerekir ki sanayi, ağır sanayi bir ülkenin omurgasıdır. Bu nedenle sanayi alanında girşimcilik çok önemlidir.
Tıpkı Nuri Demirağ gibi, tıpkı Vehbi Koç gibi. Bu iki büyük insan da en güzel girişimcilik örneğidir. Biri çok başarılı olurken diğeri malasef başarılı olamamış.
Bu nokta girişimcilikte önemli olan risk alıp, atılım yapabilmektir. Girişimcilik tam ve yarım olarak ikiye ayrılabilir.
Tam girişimcilik derken Nuri Demirağ gibi riski tamamen siz alırsınız ve işe koyulursunuz. Sonuç iyi de olabilir kötü de.
Bir tam girişimci de rahmetli babam Osman Albayraktır. Sanayiciliğe adım atarak kendi ustalığını, kişiliğini ortaya koymuş ve bugün şayet varsa bizimde bir başarımız, tamamını O inşa etmiştir.
Yarım girşimcilik ise Vehbi Koç örneğidir. Yine girişimcidir, yeni iş alanları açmıştır ama bunu bir ortakla yabancı bir ortakla yapmıştır. İyiki de öyle yapmıştır bugün baktığımızda Türkiye'nin en büyük sanayi grubunu kurmuş hepimizin gururu olmuştur.
Türkiye'nin en büyük sanayi bölgesine sahip Eskişehirimize daha çok girşim yakışır. Daha yenilikçi teknolojiler, ardı ardına projeler ve başarılı sonuçlar için çok çalışmalıyız.
Her zaman “kimsenin yapmadığını yapmak” diye çırpınmamalıyız. Bazen herkesin yaptığını yaparak da girişimci olabilirsiniz, fark yaratır, kaliteli, uygun maliyete üretir girşiminizi başarıya ulaştırırsınız.
Önemli olan garajda Apple üretmek değil, bir simitçinin bile o işe ilk girerken bir girişimci olduğunu bilmektir. Riski göze alarak, atılım yapabilmektir. Sonuçları kısa vadede, orta vadede yada uzun vadede alınabilir. Bunu hesaplayıp girşimcilik yaparsanız kesin kazanırsınız.
Unutmamak gerekir ki girişimci olmak için bir okul yada bir kurs yok. Kendi içinizden gelen sesi hesaplayarak, yola çıkmaktır girişimcilik.
Biz öyle yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Sizi de bekliyoruz…
Girişen kazanır, girişmeyen hayıflanır.
Merhabalar.Raylı sistemler ve demiryolu ulaşımı üzerine, meydana gelen yenilikler hakkında yaptığım çalışmaları takip edebilirsiniz.
Hakkımda